İfade özgürlüğü ihlalleriyle mücadele etmek için bir araya gelen Türkiye Düşünce Özgürlüğü Ağı, her ayın ilk Pazartesi günü (Kara Pazartesi, Yüz Karası Pazartesi) adliye binalarında yapacağı buluşmaların ilkini gerçekleştirdi.
Eylemler
8 Ocak 2016 Cuma akşamı Kanal D'de yayımlanan, Beyazıt Öztürk'ün sunduğu programa telefonla katılan Ayşe Çelik hakkında, bu programda söylediği sözler nedeniyle soruşturma açıldığını öğrenen “Barış İsteyenler” girişiminin çabasıyla, sembolik iki heyet, İstanbul ve Ankara’da savcılıklara giderek kendileri hakkında suç duyurusunda bulundular. Gelin, bu güzel başlangıcı kitlesel bir kampanyaya dönüştürelim.
Türkiye Düşünce Özgürlüğü ağı, #AyşeYalnızDeğil, Akademisyenlere Destek ve Dündar ve Gül için Sivil İtaatsizlik olmak üzere 3 eylem zincirine İstanbul, Ankara ve İzmir’den katılan 87 kişi ile başlamıştı, şimdi ise bu eylemleri genişletme ve süreklilik kazandırma safhasında. İlk hedef 4 Nisan 2016 Pazartesi olarak duyurulmuştu. Ancak aradaki zamanın kısalığı, etkili bir basın duyurusuna imkan vermeyince, başlangıç tarihi 2 Mayıs 2016 olarak değiştirildi.
Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün 2 kez müebbet hapis istemiyle yargılanmasına tepki gösteren bir grup aydın ‘Yazdıkları suçsa biz de bu suçu işliyoruz’ diyerek Ankara ve İstanbulda kendilerini ihbar etti.
Barış için Akademisyenler İnisiyatifi’nin ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ başlıklı bildirisine imza attıkları için haklarında soruşturma başlatılan akademisyenlere destek olmak amacıyla, aralarında Ceyda Karan, Ferhat Tunç, Şanar Yurdatapan gibi isimlerin yer aldığı aydınlar grubu, sivil itaatsizlik eylemi yaptı.
Sevgili ‘Düşünce özgürlüğü’ savunucuları, Ahmet Şık’ın ‘İmamın Ordusu’ adlı yayınlanmamış kitabı, bildiğiniz gibi, savcılık tarafından evler ve iş yerleri basılarak aranmış, bulunduğu bilgisayarlardan kopyalandıktan sonra orijinal silinerek yok edilmişti. Savcılık bunun bir kitap değil ‘Örgütsel Doküman’ olduğunu, elinde bulunup da teslim etmeyenlerin suç işlemiş olacağını söylemiş, bunun üzerine açılan imza kampanyasına katılan on binlerce insan ‘Bende de var’ diyerek kendini ihbar etmişti.