Sevgili ‘Düşünce özgürlüğü’ savunucuları, Ahmet Şık’ın ‘İmamın Ordusu’ adlı yayınlanmamış kitabı, bildiğiniz gibi, savcılık tarafından evler ve iş yerleri basılarak aranmış, bulunduğu bilgisayarlardan kopyalandıktan sonra orijinal silinerek yok edilmişti. Savcılık bunun bir kitap değil ‘Örgütsel Doküman’ olduğunu, elinde bulunup da teslim etmeyenlerin suç işlemiş olacağını söylemiş, bunun üzerine açılan imza kampanyasına katılan on binlerce insan ‘Bende de var’ diyerek kendini ihbar etmişti. Şimdi bir adım ötesindeyiz. Kitabın metni İnternet’te yayınlandı. Böylelikle hepimize çok daha etkin bir ‘Sivil İtaatsizlik’ yapma olanağı çıktı. Ben aşağıdaki metni, İstanbul C. Başsavcısı Turan Çolakkadı’nın e-posta adresine yollayarak kendi itaatsizliğimi yapıyorum. Hepinizi aynı şeyi yapmaya davet ederek bir suç daha işliyorum, aynı işi sizin de tekrar etmenizi öneriyorum. Eğer basılmamış kitapların suç sayılarak toplatılmasını -yani 103 yıl önce kaldırıldığıyla övündüğümüz SANSÜR’ün hortlatılmasını- kabul etmiyorsanız, aşağıdaki metinde benim ad ve adresimin yerine kendinizinkini yazarak,
1. Elinizdeki bütün e-posta adreslerine yollayın, ‘örgüt propagandacısı’ sayısını, hapisanelerdeki yatak sayısının üstüne çıkaralım,
2. Yolladığınız her e-posta grubuna ‘cc ekle/kopya yolla’ bölümüne de, aynen bu mailde olduğu gibi Başsavcı Turan Çolakkadı’nın adresini ekleyerek kendinizi ihbar edin. (istanbulcbs@adalet.gov.tr)
3. Ama kitap çıktığında bir nüsha alarak Ahmet Şık’ın emeğine saygımızı da göstermeyi unutmayalım -veya başka bir deyimle- ‘korsan kitap’ almanın vicdan azabından kurtulalım, olmaz mı?
Hepimize sevgiler.
Şanar Yurdatapan
Not: ‘Kitap zaten yayıldı, artık ne gerek var?’ diye düşünebilirsiniz. Amaç sadece bu ise, tabii oluştu bile. Ama ‘Bu tür baskıların bir daha tekrar etmemesi, böyle yöntemleri kullanmaya kimsenin bir daha cesaret edememesi’ ise, o vakit bu yöntemin açmazını fiilen göstermemiz gerekir. Kim olduğu belli olmayan bir kalabalığa karşı hiç bir şey yapılamayacağına kuşku yok. Ya kim olduğu belli bir kalabalığa? Dava açılsa bir türlü, açılmasa başka türlü. Tek çare CMK’nın -varsa- açıklarını düzeltmek ve daha önemlisi bu tür baskıları artık hayale bile getirmemek. Ayrıca, sivil itaatsizliği başka yöntemlerden ayıran dört temel kuralı hatırlarsak, bu işi neden yapmak gerektiği de daha net olarak anlaşılabilir:
1. Açıklık, alenilik (Yapılan iş ve yapan kişi görünür olmalı, bir biçimde gizlenmemeli)
2. Netlik (Neden yapıldığı bu itaatsizlikle ne amaçlandığı net olmalı)
3. Sonuçlarına katlanmak (Katılan kişi olası sonuçları bilmeli ve bundan kaçmamalı)
4. Başkalarına zarar vermemek (Kullanılan yöntemin doğurabileceği zarar sadece gönüllü katılımcılarla sınırlı olmalı) Şimdi ‘Yönlendir’ düğmesini tıklayıp yıldızlardan yukarıda kalan bölümü silerek savcılığa yollayabilirsiniz. Yolu açık olsun… *********************************************************************
Sayın Turan Çolakkadı, İstanbul C. Başsavcısı İSTANBUL Sayın Başsavcı, Örgütsel doküman sayılarak polis baskınlarıyla bilgisayarlardan toplanan ‘İmamın Ordusu’ adlı basılmamış kitabın bir nüshasını ekte bulacaksınız. Gördüğünüz gibi bu metni elde ettikten başka, elimdeki e-posta adreslerine yollayarak yayılmasına yardımcı oluyor, üstelik bu metni alan kişileri de aynı işi yapmaya teşvik ediyorum. Bu eylemlerim hakkında olası yasal işlemlerin sonuçlarına katlanmaya da hazırım, soruşturma açmanızı bekliyorum.
Saygılarımla,
Şanar Yurdatapan
Uncular Caddesi 28-a, kat 2, 34672
Üsküdar – İSTANBUL
0216/492 0504 0535/368 9113
http://www.hurriyet.com.tr/ahmet-sikin-kitabi-bende-de-var-17435396
http://www.evrensel.net/haber/3221/kitap-yasagina-karsi-sivil-itaatsizlik-cagrisi
http://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/129010-kitap-bizde-var-ve-yayinliyoruz