Düşünce Özgürlüğü Ağı olarak 22 ve 24 Kasım'da Özgür Gündem davalarını takip etmek için Çağlayan Adliyesi'ndeydik. Bu tarihlerde 11 ayrı davadan 16 kişi hâkim karşısına çıktı. Özgür Gündem gazetesiyle dayanışma için başlatılan Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katılan Tuğrul Eryılmaz, Çilem Küçükkeleş, Necmiye Alpay, Celal Başlangıç, Murat Uyurkulak, Faruk Balıkçı, Jülide Kural, Hasan Cemal, Yıldırım Türker ve Fehim Işık savunmalarını yaptı, Kumru Başer yurtdışında bulunduğundan duruşmaya katılmadı. Tüm davalarda gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya ortak sanıktı, duruşmalardan vareste tutulma isteğini yineledi. Duruşmaya katılmayan Said Sefa hakkında da zorla getirme kararı çıkarıldı. Her davada o günkü gazete yayımlanmış yazı ya da haberler gerekçe gösterilerek "terör örgütü propagandası" suçlaması yöneltildi, nöbetçi genel yayın yönetmenlerinin tümü bu iddiayı reddetti, barıştan yana olduklarını tekrarladı.
Ağustos ayında tutuklanan, Özgür Gündem gazetesinin Yayın Danışma Kurulu üyeleri Necmiye Alpay ve Aslı Erdoğan hakkında "devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma" suçlamasından tahliye kararı çıktı. Ancak “Örgüt üyeliği” suçundan ise tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
23 Kasım, Necmiye Alpay'ın doğumgünü, 24 Kasım ise Öğretmenler Günü'ydü. 24 Kasım'da nöbetçi genel yayın yönetmenliğinden yargılanacağı dava öncesi Necmiye Alpay'ın dostları şarkılar eşliğinde doğumgününü kutladı, basın açıklamasının ardından yokluğunda doğumgünü pastasını kesti.
Duruşmalarda öne çıkan bazı noktalar şöyle:
* 12 Mayıs'ta yayınlanan "Savaşanlar Kaybedebilir Ama Savaşmayanlar Baştan Kaybetmiştir" başlıklı yazısı nedeniyle yargılanan yazar Ömer Ağın, başlığın Bertolt Brecht'ten alıntı olduğunu hatırlattı. Ömer Ağın, Celal Başlangıç ve İnan Kızılkaya'nın davası, dosyaların ve savcının dosya birleştirme talebinin incelenmesi icin 28 Mart saat 9:50'ye ertelendi.
* Faruk Balıkçı savunmasında Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği görevini ahlaki, vicdani ve mesleki bir görev olarak üstlendiğini belirterek, gazetenin 90'lardan beri maruz kaldığı baskılara dikkat çekti. Balıkçının duruşması 14 Şubat saat 14:00'e ertelendi.
* Gazeteci-yazar Murat Uyurkulak, savunmasında mesleği nedeniyle muhabirlik yaptığı çatışma bölgelerinde gördüklerinin Sur ve Nusaybin'dekinden farksız olduğunu, çatışmaların ancak barış ve demokrasiyle çözülebileceğine inandığını belirtti. Baskı gören hangi medya kuruluşu olursa olsun dayanışma sergileyeceğini, basın ve ifade özgürlüğü suç ise ömür boyu bu suçu işleyeceğini vurguladı.
*Tiyatrocu Jülide Kural, savunmasında bir ülkede demokrasinin göstergesinin ifade ve basın özgürlüğü olduğunu, karşılaşılan baskılara karşı dayanışma için nöbetçi genel yayın yönetmenliği kampanyasına katıldığını belirtti.
* Dilbilimci Necmiye Alpay, savunmasında gazetedeki görevlerinin fiili değil sembolik olduğunu hatırlatarak "Amaç yayın içeriğini değil, ifade özgürlüğünü savunmaktır. Bu Voltaire edimi, isim vermek, imza atmak gibi ifade özgürlüğünü savunmaya yöneliktir." dedi.
Davaların bir kısmı 14 Şubat'a, bir kısmı ise 28 Mart'a ertelendi. Duruşmaları takip etmek için Çetele sitesinde bulunan ve sürekli güncellenen takvimimize başvurabilirsiniz.