Canlı yayına telefonla katılarak, Güneydoğu'nun Kürt illerindeki yıkıma ve ölümlere dikkat çektiği için "terör örgütü propagandası"yla suçlanan Ayşe Öğretmen ve ona destek için kendini ihbar eden sivil itaatsizlerin davasında ilk duruşma 23 Eylül'de görüldü. Ayşe Öğretmen sözlerinin arkasında durarak, çocukların ölmemesini, annelerin ağlamamasını istemenin suç olamayacağını savundu. Sivil itaatsizler ise savunmalarında Güneydoğu'da yaşananlara dair tanıklıklarını aktararak, Ayşe Öğretmen'in sözlerinin doğru olduğunu vurguladılar, barış talep etmenin suç olamayacağını yinelediler. Duruşma 30 Kasım'a ertelendi.
Davaya yurtdışında da destek verdi. Farklı ülkelerden hak savunucuları bulundukları illerde eylemler gerçekleştirerek dayanışma gösterdiler. Varşova'da gerçekleştirilen AGİT toplantısı katılımcılarından Brigitte Dufour(International Partnership for Human Rights, Belçika), Ales Bialiatski (eski politik mahkum ve insan hakları savunucusu, Belarus), Yugeniy Zhovtis ( eski politik mahkum ve insan hakları avukatı, Kazakistan), Emin Huseynov (media hakları savunucusu, IRFS , Azerbaycan), Mutabar Tadjibayeva (gazeteci ve insan hakları savunucusu, Özbekistan) ve Rasul Jafarov (eski politik mahkum ve insan hakları savunucusu, Azerbaycan) toplantı sırasında "Ayşe suçluysa biz de suçluyuz" yazılı pankartlarıyla desteklerini gösterdi.