Türkiye genelinde 21 Temmuz 2016’dan beri yürürlükte olan Olağanüstü Hal (OHAL) sona erdi. 3 aylık sürelerle 7 kez uzatılan OHAL arkasında gözaltılar, tutuklamalar, yasaklar, ihraçlar, sansür, baskı, işkence, kapatma, cezasızlık ve hak ihlalleriyle dolu 2 yıl bıraktı.
Ülke bu süre boyunca çıkarılan OHAL kararnameleriyle yönetilirken çok sayıda hukuksal değişiklik bu kararnamalerle yasama ve yargı denetimi olmasızın yapıldı. Kuvvetler ayrılığı ilkesi yerle bir edilirken tüm yetkiler tek bir kişiye –Erdoğan’a- devredildi. Tüm bu düzenlemeler muhaliflere, hak arayan herkese karşı silah olarak kullanıldı.
Resmi verilere göre 160 bin kişi hakkında gözaltı işlemi yapıldı, 70 binden fazla kişi tutuklandı, 155 bin kişi hakkında ‘silahlı örgüte’ üye olmak suçundan soruşturma açıldı. İnsan Hakları Ortak Platformu'nun verilerine göre tutuklamaların sayısı 228 bini aştı. 17 bin 89 sosyal medya kullanıcısı hakkında yasal işlem yapıldı. 134 binden fazla kamu görevlisi ihraç edildi. 70 gazete, 25 radyo, 20 dergi ve 18 televizyon kanalı kapatıldı. Binlerce derneğin kapısına mühür vuruldu. Grevler, basın açıklamaları, yürüyüşler yasaklandı. Milletvekilleri tutuklandı, belediyelere kayyum atandı.
İkinci yılın sonunda OHAL uzatılmazken iktidar partisi OHAL uygulamalarını kalıcı hale getirecek 25 maddelik yeni bir kanun tasarısını Meclis’e sundu. Tasarıda gözaltı süresi, ifade alma işlemi, tutukluluk ve tahliyelerdeki düzenlemeler gibi OHAL uygulamalarıyla paralel düzenlemeler, en az 3 yıl süreyle yürürlükte kalacak. Geniş yetkiler verilen Valiler kente giriş ve çıkışları yasaklayabilecek, kişiye özel sınırlama getirebilecek, kişilerin kentte ne zaman, nerede ve nasıl dolaşacağına karar verebilecek. Savcılar, hakkında soruşturma yürütülen kişilerin eş ve çocuklarının telefonları da dinleyebilecek.
Gözaltı süresi 48 saat, toplu suçlarda ise 4 gün olacak, bu süre 12 güne kadar çıkabilecek. Kamudan yapılan ihraçlar, pasaport sınırlamaları 3 yıl daha sürecek. İhraçlar konusundaki yetkiler doğrudan bakanların elinde olacak. İstihbarat Teşkilatı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun kapsamı dışına çıkarılacak.
Eylemlerle ilgili “genel asayişi bozmamak” şartına bir de “vatandaşların günlük yaşamını aşırı ve katlanılamaz derecede zorlaştırmayacak” ibaresi eklenecek. Kanunda bir tanım ya da açıklaması bulunmayan bu muğlak ifadeyle artık yasaklar daha da kolaylaşacak.
Yani kısacası OHAL en az 3 yıl süreyle fiili olarak uzatılmış olacak. ‘Yerleşme ve seyahat özgürlüğü’, toplantı ve yürüyüş hakkı’,’cezai sorumluluğun şahsiliği’ gibi Anayasa’da güvence altına alınan bir çok hükme aykırı olan bu tasarıyla Türkiye OHAL ilanına gerek kalmaksızın OHAL kanunlarıyla yönetilmeye devam edecek.
Tasarının Meclis gündemine taşınmasıyla birlikte girişimimizin sözcüsü Şanar Yurdatapan öncülüğünde “OHAL kalkmıyor, "sürekli OHAL" getiriliyor. Buna engel olalım” başlığıyla bir imza kampanyası başlatıldı. “change.org” üzerinden yürütülen kampanyada toplumun tüm kesimleri, “olağan dönemde OHAL yetkileri tanıyan” yasal değişikliğe engel olunması için harekete geçmeye çağrıldı. Katılım için; https://goo.gl/J5caxP
19.07.2018
dusun-think.net