Türk Tabipleri Birliği (TTB), Merkez Konsey üyeleri hakkında, yaptıkları basın açıklaması gerekçe gösterilerek açılan soruşturmalara tepki gösterdi; Sağlık Bakanlığı’nın tutumunun meslek örgütlerinin bağımsızlığına, örgütlenmesine, faaliyetlerine bir müdahale ve gözdağı olduğunu vurguladı.
TTB, Ocak 2018’de “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” şeklindeki basın açıklamasının ardından hedef gösterilmiş ve 11 doktor gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, Sağlık Bakanlığı doktorların merkez konsey üyeliklerinin düşürülmesi talebiyle dava açmıştı. Dava, 29 Haziran 2018’de reddedilirken TTB MK üyelerine yönelik idari soruşturmalar ise devam ediyor.
TTB Genel Sekreteri Dr. Bülent Nazım Yılmaz memuriyetten atılma talebiyle Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildi. TTB MK üyesi Dr. Selma Güngör’ün aile hekimliği sözleşmesi sonlandırıldı. TTB MK üyesi Dr. Yaşar Ulutaş hakkında da benzer bir soruşturma yürütülüyor.
Soruşturmaların durdurulmasını talep eden TTB; “Sağlık Bakanlığı kendi bünyesinde çalışan üç hekimi cezalandırarak, işten atarak TTB faaliyetlerine müdahale etmek, TTB’yi etkisiz kılmak ve baskı altına almaya çalışmak istiyor. Bakanlığın kendi kurumlarında çalışan TTB yöneticilerini görevleriyle ilgisi olmayan nedenlerle işten atma talebiyle soruşturması, görevini kötüye kullanması ve Anayasa’nın meslek örgütleriyle ilgili hükümlerini hiçe sayması demektir.” dedi.
10.08.2018
bianet.org