Tüm kamu harcamalarının usulüne uygun biçimde yapılıp yapılmadığını denetleyen Anayasal bir kuruluş olan Sayıştay’ın kamu idarelerini, bakanlıkları ve devlete ait şirketleri kapsayan denetim raporları yayınlandı. Raporlarda yer alan bulgular çok sayıda usulsüz işlem ve harcamayı kamuoyu gündemine getirdi. Hemen ardından da Sayıştay'ın "Kamu İdareleri Denetim Raporlarını" hazırlayan başkan yardımcısı görevden alınarak yerine görevlendirme yapıldı.
Gerek yargı erkiyle donatılmış olması, gerekse de herhangi bir üst kuruluşa bağlı olmayan özel statüsüyle bağımsız bir kurum olsa da siyasal iktidarın denge ve denetleme mekanizmalarına karşı “alerjisi” ve son yıllarda yapılan yasal değişiklikler sonucu Sayıştay’ın yetki alanı ve fonksiyonu kısıtlanmış/işlevsizleşmiş durumda.Örneğin son sekiz yılda hiçbir usulsüzlük tespiti hakkında adli ve idari soruşturma başlatılmadı.
Son raporlar arasındaki tutarsızlıkları da bu doğrultuda okumak mümkün. Devlet kurumları, bakanlıklar, genel müdürlüklerin raporlarının belediyeler hakkındaki raporlardan daha kısa olması o yüzden dikkat çekici. Raporlar Cumhurbaşkanlığı için 10 sayfa, Başbakanlık için 14 sayfa iken belediyeler hakkında hazırlanan raporların sayfa sayıları yüzleri buluyor. Bu kadar büyük bütçeli kurumların bir yıllık harcamalarında, bir ilçe belediyesi kadar bile bir yanlış olmaması mümkün mü?
Bu tutarsızlığa rağmen raporlar şeffaflık, kontrol ve denetlenme mekanizmalarının ne kadar hayati olduğunu ve kamu kuruluşlarının kamu kaynaklarını harcarken ki aşırı rahatlığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Dikkat çeken üsülsüzlükler arasında mevzuat engeline rağmen torpille yapılan atamalar, yapılmayan etkinlikler için ödenen paralar, 765 kişilik gezi için yapılan 15 bin kişilik ödeme, 100 km'de ortalama 4-5 lt benzin tüketmesi gereken araçların 63 lt yakıt tüketiyor gösterilmesi gibi örnekler mevcut ve çeşitli.
Ortaya çıkan bu bulguların, güveni kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma, zimmet, dolandırıcılık gibi birçok ciddi suça ilişkin şüphelere işaret ettiği belirten Şeffaflık Derneği savcıları göreve çağırdı. Türkiye’deki cezasızlık kültürüne dikkat çekilen açıklamada “Adalet mekanizmalarının işlemesi demokrasimizin teminatıdır” denildi.
(Raporlara https://www.sayistay.gov.tr/tr/?p=2&CategoryId=103 adresinden erişebilirsiniz)
07.11.2018
dusun-think.net / bianet.org / seffaflik.org