Ankara’da bir yıldır abluka altında bulunan İnsan Hakları Anıtı OHAL’in ve ülkedeki insan haklarının durumunu yansıtan bir sembol haline geldi. Başkentin en kalabalık caddelerinden birinde duran anıt yıllardır farklı kesimlerden örgüt ve toplulukların eylemleri için bir buluşma noktasıydı. Ancak OHAL’le birlikte her şey değişti; anıt şimdi OHAL’in simgesi oldu…
Türkiye, 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminden beş gün sonra ilan edilen OHAL ile belki de hiç tanık olmadığı bir döneme girdi. OHAL, Nisan ayında yedinci kez uzatıldı. İçişleri Bakanlığı’nın verilerine dayandırılan raporlara göre, OHAL’in 20 aylık döneminde 160 bin kişi hakkında gözaltı işlemi yapıldı, 228 bin 137 kişi tutuklandı ve 116 bin kişi kamu görevinden ihraç edildi.
Tüm bu gelişmeler olurken, 23 Mayıs 2017 tarihinde bu kez gözaltına alınan, anıtın kendisiydi. Bir gün önce KHK ilke atıldıkları işlerine geri dönebilmek için açlık grevi yapan iki eğitmen; Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ev baskınıyla gözaltına alınmıştı. Gözaltı sonrası, 29 yaşındaki öğretmen Semih Özakça ile birlikte tutuklanmış ve İnsan Hakları Anıtı’nın etrafı da barikatlarla çevrilmişti. İnsan Hakları Anıtı bugün 561'inci gününe giren en uzun soluklu eylemlerden birine sahne oluyor. Anıtın önündeki eylemler de polisin eylemcilere sert müdahalesi de sürüyor.
23.05.2018
dw.com.